Google, Rekabet Kurulu anlaşmazlığı ve Android uygulamaların geleceği I
Google ile Rekabet Kurumunun anlaşmazlığı sonucu Google’ın Türkiye’de satılacak telefonlar için Google uygulama lisansı vermeyecegi haberi gündeme bomba gibi düştü. Hem durum biz Android geliştiricileri ve uygulamalarımızı nasıl etkileyecek, hem de şimdi ve bu anlaşmazlığın devam etmesi durumunda nasıl bir planlama yapmamız gerektiği ile ilgili aklıma gelenleri paylaşmak istedim.
İlk başta Google uygulama lisansı ne demek ondan bahsedeyim. Android bildiğiniz üzere açık kaynak bir işletim sistemi. İsteyen herkes kaynağı alıp kendi cihazı için derleyip bu işletim sistemini kullanabilir. Bunun en bilinen örneği Amazon Fire ya da Fire OS. Amazon çıkardığı tabletlere kendi Android versiyonununu koydu. İçerisinde Google uygulamaları ve Google play yerine Amazon servislerinin uygulamaları ve Amazon AppStore var. Daha az bilinen örneği Çin malı bazı tablet ve telefonlar. Bu tablet ve telefonlar Google standartlarına uymadıkları için lisans alamıyorlar. Baya yaygın olan fakat az bilinen örneği ise fırın buzdolabı gibi akıllı aletlerde üreticiler, işletim sistemini kendi ihtiyaçları doğrultusunda değiştirip kullanıyorlar. Bu saydığım durumlarda Android kodunu kullanmak için Google’dan bir izin almaya gerek yok.
Google Uygulamaları
Gelelim asıl konuya; Google uygulama lisansı. Ondan önce Google uygulamaları neler onlara bakalım. Android’de Google uygulamalarını ikiye ayırabiliriz. Google Play ve diğerleri. Diğer uygulamaların çoğu aslında Google’ın webde de olan Gmail, Maps, YouTube gibi servislerin Android uygulamaları. Bunlar son kullanıcı için önemli olsa da biz geliştiriciler için asıl önemli olan kısım Google Play. Google Play bizim için iki açıdan önemli. Bunlardan ilki uygulamalarımızı Google Play üzerinden dağıtıyoruz. Bunun neden önemli olduğunu açıklamama gerek yok diye düşünüyorum. Biz Google Play console’a arada işimiz düşse de aktif geliştirme yaparken genelde kullanmıyoruz. Geliştirme yaparken kullandığımız kısım aslında Google Play Services.
Google Play Services
Google Play Services konusunu biraz açacak olursak Google Play Android uygulaması doğası gereği başka uygulamaları kurabilmek için normal uygulamalardan daha fazla yetki sahibi. Google Play Services’in diğer bir özelliği de diğer normal uygulamalar gibi işletim sisteminden bağımsız güncellenebilir olması. Android, iOS gibi güncellenen bir işletim sistemi değil. Güncellemelerin kararlarını cihaz üreticileri veriyor ve onlar da bu masraflı işten kaçınıyorlar. Bu yüzden Google normalden daha fazla yetkiye ihtiyaç duyan ve işletim sisteminden bağımsız güncellenmesini istediği servislerinin altyapısını Google Play Services içerisine koydu. Firebase servislerinin tamamı buna güzel bir örnek. Bunlardan en önemlisi tabi ki serverlarımızdan cihazlara veri ve bildirim göndermek için kullandığımız Firebase cloud messaging(FCM). Eskiden bunun ismi yine Google Play Services üzerinden çalışan Google Cloud Messaging(GCM) idi. Bu servis belki de Google Play Services üzerinde çalışan tek vazgeçemeyeceğimiz servis. Tabi ki Dynamic Delivery gibi hizmetleri kullanıyorsanız bunlar da başınızı ağrıtır fakat daha kolay bir çözüm bulabilirsiniz.
Google uygulama lisansı konusuna geri dönecek olursak Google yukarıda bahsettiğimiz Google Play ve diğer uygulamaları belli şartlar altında lisanslayarak üreticilerin cihazlarına koymalarına izin veriyor. Bu şartların amaçlarını şöyle özetleyebiliriz:
- Android’de bir standardın sağlanması: Android işletim sistemi kaynak kodu aynı olsa da donanım sürücüleri üreticilerin kontrolünde. Farklı üreticilerdeki donanım katmanının benzer şekilde çalışması gerek. Yani işletim sistemi ve sürücüler arasındaki API’a uymaları gerek. Üreticiler ayrıca ana Android kodunda da değişiklikler yapıyorlar. Bu değişikliklerin genel Android davranışlarını değiştirmemesi gerekiyor. Bu gibi durumlarda Google direk müdahale edemiyor fakat uygulama lisansları üzerinden genel bir standard zorlamaya çalışıyor.
- Kendi uygulamalarının kendi şartlarında kullanıldığından emin olmak: Buna iki örnek verecek olursak ilki Samsung’un kendi uygulama marketi olmasına rağmen Google play’in kullanımını kısıtlayamaması. İkinci örnek ise Microsoft’un yeni tanıttığı Surface Duo tabletinde, yayınlanan görüntülere göre ana sayfada kendi arama motorları Bing yerine Google search bar’a yer vermeleri. Bu gibi uygulamalar Google’ın rekabeti aleyhine kötüye kullandığı tartışmalarını gündeme getiriyor. Avrupa Birliği Google’a bu konu yüzünden büyük bir ceza kesti.
Toparlayacak olursak biz:
- Geliştirdiğimiz uygulamaların en büyük dağıtım kanalı olan Google Play’i kayıp edeceğiz.
- Geliştirdiğimiz uygulamalar Google Play Services üzerinden sağlanan Firebase ve Google Play services hizmetlere erişimini yitirecek.
- İkame edilebilecek Google servislerinin yerine başkalarını kullanabileceğimiz servislere yapılması gereken geçişler için büyük geliştirmeler gerekecek.
Bu saydığım sebeplerden ötürü çalıştığımız firmalar ve müşterilerinin Android uygulamalarda en iyi ihtimal ile kazançları düşecek ya da zarar edecekler. Ve dolayısı ile daha az Android uygulama ihtiyacı doğacak ve biz de işlerimizi kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kalacağız ne yazık ki.
Bu tehlikeye karşı en azından sesimizi duyurmak amacı ile Google ve Rekabet kurumuna gönderilmek üzere iki metin hazırladık. Siz de bu metinlere imzanızı atıp destek olmak isterseniz bu adresten formu doldurup sesimizi daha güçlü duyurmamıza katkıda bulunabilirsiniz. Gönderilecek metinlede buradan ulaşabilirsiniz.
Konu beklediğimden uzun sürdü bu yüzden işin teknik tarafını ikinci bir yazıda anlatmaya karar verdim. İkinci yazıyı en kısa sürede tamamlayıp paylaşacağım. Bu süre içerisinde bu yazıyı ve yukarıdaki formu çevrenizdeki yazılım geliştiriciler ile paylaşabilirseniz konunun bizim açımızdan ne kadar ciddi olduğunu anlatmış oluruz ve toplu halde sesimiz daha gür çıkar. Bu sayede belki anlaşmanın sağlanması için ufak bir katkımız olur. Anlaşmanın sağlanmadığı durumu düşünmek bile istemiyorum.
Yazının ikinci bölümüne buradan erişebilirsiniz.